Kuru Fesleğen – Dried Basil leaf – Ocimum basilicum
En eski zamanlardan beri baharat ve ilaç olarak kullanılan fesleğen’in anavatanı Hindistan’dır ve en az 5 bin yıllık bir geçmişe sahip olduğu bilinmektedir.
Latince adı eski Yunanca’dan gelir “ocimum” koku, “ basilicum “ ise asil demekmiş. Gerçektende bu bitki, antik çağda, sadece asiller için hazırlanan merhem ve ilaçlarda kullanılırmış.
Fesleğenin Hipokrat’ın notlarında özellikle kusmalar için kullanıldığı görülmüştür. Yaprakları aroma verici, ateş düşürücü olarak ve kulak enfeksiyonlarında kullanılırken 1500’lü yıllarda yaşamış botanikçi John Gerard’in deneyimleri sonucu akrep sokmasında da fesleğen kullanıldığı bilinmektedir. Romalılar da ise aşkın simgesi olan fesleğeni bereket, sadakat ve sevgiyi simgelediği için manevi açıdan da önemli olmuştur. Tarih boyunca aşıklar birbirine bir dal fesleğen verirse, sevdiklerinin kalbini sonsuza kadar kazanacağına inanmışlardır. Kötü talihten korunmak ve kötülüğü kovmak için de ilk dönemler tapınakların bahçesine bolca ekilen fesleğen sonradan bahçelere ekilerek yaygınlaşmıştır. Anadolu’da ise bir çeşit inanışa göre penceresinde fesleğen olan evde gelinlik çağına gelmiş kızın olduğu bilinmektedir. Ayurvedik tedavi yöntemlerinde önemli bir yeri vardır.
Tazesi kadar kurusunun da baharat olarak yemekler ve salatalarda lezzet ve koku vermek için kullanılmasının dışında çay olarak da içildiğinde mide ve bağırsak gazlarının giderilmesine yarar. Ödem giderici özelliği vardır.
Yapraklarında kafeik asit,monoterpenler, taninler, beta-karoten, c vitamini ve uçucu yağ barındırır.
Sivrisinek veya böcek sokmalarında taze yaprakların ezilerek lapa haline getirip ısırığın üzerine konmasını, taze yaprak yoksa da kuru yaprakların su ile karıştırılarak ezilmesini ve yine ısırığın üzerine konmasını tavsiye eder Rosemary Gladstar.
Herhangi bilinen bir yan etkisi yoktur.
Kaynak : Medicinal Herbs, Rosemary Gladstar , Storey Publishing
https://www.newworldencyclopedia.org/entry/Basil